Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
vertragsgestaltung
(bir şey) üzerine
Geçmiş
Cümleler
"(bir şey) üzerine"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Colloquial
1
Konuşma Dili
(bir şey) üzerine
in the way of (something)
expr.
"(bir şey) üzerine"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 143 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Phrasals
1
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) üzerine kumar oynamak
gamble on (someone or something)
f.
He
gambled on
the war coming to an early end.
Erken sona eren savaş
üzerine kumar oynadı.
More Sentences
2
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) üzerine yemin etmek
swear on (someone or something)
f.
Sami
swore on
everything that he never said anything to Layla.
Sami, Layla'ya hiçbir şey söylemediğine dair her şeyin
üzerine yemin etti.
More Sentences
General
3
Genel
üzerine bir şey kurulu toprak parçası
land site
i.
4
Genel
üzerine bir şey kurulması planlanan toprak parçası
land site
i.
5
Genel
bir şeyin üzerine serilen şey
onlay
i.
6
Genel
bir şeyin üzerine uygulanan şey
onlay
i.
7
Genel
dikkati bir şey üzerine çekmek
center upon
f.
8
Genel
üzerine bir şey serpmek
pepper
f.
9
Genel
üzerine bir şey yerleştirilmiş olan
surmounted
s.
Phrasals
10
Öbek Fiiller
(bir şey üzerine) amaçsızca tartışmak/düşünmek
noodle about (something)
f.
11
Öbek Fiiller
(bir şey üzerine) boş yere kafa patlatmak
noodle about (something)
f.
12
Öbek Fiiller
(biri veya bir şey hakkında) üzerine düşünmek
theorize about (someone or something)
f.
13
Öbek Fiiller
birinin üzerine bir şey yazmak
write on someone
f.
14
Öbek Fiiller
bir şey hakkında/üzerine konuşmak
speak upon something
f.
15
Öbek Fiiller
bir şey hakkında/üzerine konuşmak
speak on something
f.
16
Öbek Fiiller
bir şeyin (harita vb) üzerine bir şey (rota vb) çizmek
plot something on something
f.
17
Öbek Fiiller
üzerine bir şey geçirivermek
fling something on oneself
f.
18
Öbek Fiiller
üzerine hızla bir şey (elbise vb) geçirmek
slap something on
f.
19
Öbek Fiiller
üzerine bir şey geçirivermek
fling something on
f.
20
Öbek Fiiller
(birisi/bir şey) üzerine detaylı konuşma yapmak
expound on (someone or something)
f.
21
Öbek Fiiller
(birisi/bir şey) üzerine detaylı konuşma yapmak
expound upon (someone or something)
f.
22
Öbek Fiiller
(birine veya bir şeye, biri veya bir şey) üzerine detaylı konuşma yapmak
expound upon (someone or something) to (someone or something)
f.
23
Öbek Fiiller
(birine veya bir şeye, biri veya bir şey) üzerine detaylı konuşma yapmak
expound on (someone or something) to (someone or something)
f.
24
Öbek Fiiller
üzerine bir şey almak/giymek
get something on someone
f.
25
Öbek Fiiller
(biriyle birisi/bir şey) üzerine pazarlık etmek
bargain over (someone or something) with (someone)
f.
26
Öbek Fiiller
ruloyla (birinin/bir şeyin) üzerine bir şey sürmek
roll onto (someone or something)
f.
27
Öbek Fiiller
bir şey üzerine spekülasyon yapmak
speculate on something
f.
28
Öbek Fiiller
(birinin/bir şeyin) üzerine (bir şey) yağdırmak
shower (something) on (someone or something)
f.
29
Öbek Fiiller
(birinin/bir şeyin) üzerine (bir şey) yağdırmak
shower (something) upon (someone or something)
f.
30
Öbek Fiiller
üzerine bir şey geçirmek/geçirivermek
slip over
f.
31
Öbek Fiiller
birinin/bir şeyin üzerine bir şey serpmek
sprinkle something on someone or something
f.
32
Öbek Fiiller
birinin/bir şeyin üzerine bir şey serpmek
sprinkle something to someone or something
f.
33
Öbek Fiiller
birinin/bir şeyin üzerine bir şey serpmek
sprinkle something on
f.
34
Öbek Fiiller
(birinin/bir şeyin) üzerine (bir şey) damgalamak
stamp (something) onto (someone or something)
f.
35
Öbek Fiiller
(birinin/bir şeyin) üzerine bir şey damgalamak
stamp on (someone or something)
f.
36
Öbek Fiiller
bir şeyin üzerine bir şey koyarak sonlandırmak/bitirmek
top something off
f.
37
Öbek Fiiller
bir şeyi bir şeye/bir şey üzerine uygulamak
apply something to something
f.
38
Öbek Fiiller
bir şeyi bir şeye/bir şey üzerine sürmek
apply something to something
f.
39
Öbek Fiiller
(biriyle biri/bir şey üzerine) tartışmak
argue (with someone) (over someone or something)
f.
40
Öbek Fiiller
(biriyle biri/bir şey üzerine) münakaşa etmek
argue (with someone) (over someone or something)
f.
41
Öbek Fiiller
(biriyle biri/bir şey üzerine) kapışmak
argue (with someone) (over someone or something)
f.
42
Öbek Fiiller
(biriyle biri/bir şey üzerine) ağız dalaşına girmek
argue (with someone) (over someone or something)
f.
43
Öbek Fiiller
(biriyle biri/bir şey üzerine) tartışmak
argue (with someone) (about someone or something)
f.
44
Öbek Fiiller
(biriyle biri/bir şey üzerine) münakaşa etmek
argue (with someone) (about someone or something)
f.
45
Öbek Fiiller
(biriyle biri/bir şey üzerine) kapışmak
argue (with someone) (about someone or something)
f.
46
Öbek Fiiller
(biriyle biri/bir şey üzerine) ağız dalaşına girmek
argue (with someone) (about someone or something)
f.
47
Öbek Fiiller
(biriyle biri/bir şey) üzerine müzakerede bulunmak
bargain (over someone or something) (with someone)
f.
48
Öbek Fiiller
(biriyle biri/bir şey) üzerine müzakerede bulunmak
and bargain (for someone or something) (with someone)
f.
49
Öbek Fiiller
(bir şey) üzerine kurmak
base off (of) (something else)
f.
50
Öbek Fiiller
(biriyle biri/bir şey) üzerine tartışmak
battle (with someone) (over someone or something)
f.
51
Öbek Fiiller
(biriyle biri/bir şey) üzerine mücadele etmek
battle (with someone) (over someone or something)
f.
52
Öbek Fiiller
(biriyle biri/bir şey) üzerine kavga etmek
battle (with someone) (over someone or something)
f.
53
Öbek Fiiller
(biriyle biri/bir şey) üzerine atışmak
battle (with someone) (over someone or something)
f.
54
Öbek Fiiller
(biriyle biri/bir şey) üzerine cebelleşmek
battle (with someone) (over someone or something)
f.
55
Öbek Fiiller
bir şey üzerine bir miktar bahis yatırmak
bet something on someone or something
f.
56
Öbek Fiiller
bir şey üzerine bir miktar bahis oynamak
bet something on someone or something
f.
57
Öbek Fiiller
bir şey üzerine bir şeyle bahse girmek
bet something on someone or something
f.
58
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) üzerine bahse girmek
bet on (someone or something)
f.
59
Öbek Fiiller
biri/bir şey üzerine bahis oynamak
bet on someone or something
f.
60
Öbek Fiiller
(bir şey) üzerine inşa etmek
build upon (something)
f.
61
Öbek Fiiller
(bir şey) üzerine inşa etmek
build on (something)
f.
62
Öbek Fiiller
(biriyle biri/bir şey üzerine) çatışmak
clash (with someone) (over someone or something)
f.
63
Öbek Fiiller
(biriyle biri/bir şey üzerine) tartışmaya girmek
clash (with someone) (over someone or something)
f.
64
Öbek Fiiller
(biriyle biri/bir şey üzerine) takışmak
clash (with someone) (over someone or something)
f.
65
Öbek Fiiller
(biriyle biri/bir şey üzerine) kavga etmek
clash (with someone) (over someone or something)
f.
66
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) üzerine/hakkında yorum yapmak
comment upon (someone or something)
f.
67
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) üzerine/hakkında yorum yapmak
comment on (someone or something)
f.
68
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) üzerine/hakkında yorum yapmak
comment about (someone or something)
f.
69
Öbek Fiiller
biri/bir şey üzerine/üzerinde yoğunlaşmak
concentrate upon someone or something
f.
70
Öbek Fiiller
biri/bir şey üzerine/üzerinde yoğunlaşmak
concentrate on someone or something
f.
71
Öbek Fiiller
biri/bir şey üzerine/üzerinde yoğunlaşmak
concentrate on (someone or something)
f.
72
Öbek Fiiller
(biriyle biri/bir şey) hakkında/üzerine görüşmek
confer on (someone or something) with (one)
f.
73
Öbek Fiiller
(biriyle biri/bir şey) hakkında/üzerine konuşmak
confer on (someone or something) with (one)
f.
74
Öbek Fiiller
(biriyle biri/bir şey) hakkında/üzerine görüşmek
confer with (one) on (someone or something)
f.
75
Öbek Fiiller
(biriyle biri/bir şey) hakkında/üzerine konuşmak
confer with (one) on (someone or something)
f.
76
Öbek Fiiller
(bir şey) üzerine kurulmak
consist in (something)
f.
77
Öbek Fiiller
üzerine (bir şey) geçirmek
crawl into (some place or thing)
f.
78
Öbek Fiiller
üzerine (bir şey) geçirivermek
crawl into (some place or thing)
f.
79
Öbek Fiiller
üzerine (bir şey) geçirmek
crawl to (some place or thing)
f.
80
Öbek Fiiller
üzerine (bir şey) geçirivermek
crawl to (some place or thing)
f.
81
Öbek Fiiller
(biriyle bir şey) üzerine pazarlık etmek
dicker with (one) over (something)
f.
82
Öbek Fiiller
(biriyle bir şey) üzerine tartışmak
dicker with (one) over (something)
f.
83
Öbek Fiiller
(bir şey/konu) üzerine konuşmak
discourse upon (something)
f.
84
Öbek Fiiller
(bir şey/konu) üzerine konuşmak
discourse on (something)
f.
85
Öbek Fiiller
biri/bir şey üzerine/üzerinde deney yapmak
experiment with someone or something
f.
86
Öbek Fiiller
üzerine bir şey geçirivermek
fling on
f.
87
Öbek Fiiller
üzerine bir şey geçirivermek
fling on oneself
f.
88
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) üzerine heyecanla/hararetle konuşmak/yazmak
gush over (someone or something)
f.
89
Öbek Fiiller
(biriyle) biri/bir şey için/üzerine tartışmak
haggle (with someone) over someone or something
f.
90
Öbek Fiiller
(biriyle) biri/bir şey için/üzerine pazarlık yapmak
haggle (with someone) over someone or something
f.
91
Öbek Fiiller
(bir şey) için/üzerine pazarlık yapmak/etmek
haggle over (something)
f.
92
Öbek Fiiller
(bir şey) için/üzerine tartışmak
haggle over (something)
f.
93
Öbek Fiiller
(birinin) üzerine (bir şey ) yüklemek
inflict (something) on (one)
f.
94
Öbek Fiiller
hakkında/üzerine (bir şey) yapmak
make about
f.
95
Öbek Fiiller
(bir şey) üzerine derin derin düşünmek
meditate on (something)
f.
96
Öbek Fiiller
(bir şey) üzerine kafa yormak
meditate on (something)
f.
97
Öbek Fiiller
(bir şey) üzerine derin derin düşünmek
meditate upon (something)
f.
98
Öbek Fiiller
(bir şey) üzerine kafa yormak
meditate upon (something)
f.
99
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) üzerine uzun uzun/etraflıca/derinlemesine düşünmek
muse over (someone or something)
f.
100
Öbek Fiiller
(biriyle) önemsiz (bir şey) üzerine tartışmak
niggle (with one) over (something)
f.
101
Öbek Fiiller
(biriyle) önemsiz (bir şey) üzerine atışmak
niggle (with one) over (something)
f.
102
Öbek Fiiller
(bir şey) üzerine gezinerek/volta atarak düşünmek
pace (something) out
f.
103
Öbek Fiiller
(bir şey) üzerine oynamak
play upon (something)
f.
104
Öbek Fiiller
(bir şey) üzerine oynamak
play on (something)
f.
105
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) üzerine düşünmek
puzzle over (someone or something)
f.
106
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) üzerine kafa patlatmak
puzzle over (someone or something)
f.
107
Öbek Fiiller
(biriyle bir şey) üzerine tartışmak
quarrel (with one) over (something)
f.
108
Öbek Fiiller
(bir şey) üzerine düşünmek/kafa yormak
reflect upon (something)
f.
109
Öbek Fiiller
(bir şey) üzerine düşünmek/kafa yormak
reflect on (something)
f.
110
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) üzerine/hakkında rapor hazırlamak
report on (someone or something)
f.
111
Öbek Fiiller
(bir şeyi biri/bir şey) üzerine iddiaya/bahse girerek riske atmak
risk (something) on (someone or something)
f.
112
Öbek Fiiller
(bir şey) üzerine düşünmek
sit on (something)
f.
113
Öbek Fiiller
(birinin/bir şeyin) üzerine (bir şey) püskürtmek
spray (something) onto (someone or something)
f.
114
Öbek Fiiller
(birinin/bir şeyin) üzerine (bir şey) sıkmak
spray (something) onto (someone or something)
f.
115
Öbek Fiiller
(bir şey) üzerine/hakkında tartışmak
squabble over (something)
f.
116
Öbek Fiiller
(bir şey) üzerine grev yapmak
strike over (something)
f.
117
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) üzerine yemin etmek
swear by (someone or something)
f.
118
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) üzerine düşünmek
think on (someone or something)
f.
119
Öbek Fiiller
biri/bir şey üzerine düşünmek
think on someone or something
f.
120
Öbek Fiiller
biri/bir şey üzerine düşünmek
think upon someone or something
f.
121
Öbek Fiiller
(bir metni) üzerine bir şey yazarak silmek
type over (something)
f.
122
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) üzerine bir miktar parayla bahse girmek/bahis oynamak
wager on (someone or something)
f.
123
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) üzerine bahis oynamak
wager on (someone or something)
f.
124
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) üzerine bahse girmek
wager on (someone or something)
f.
125
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) üzerine yazmak
write on (someone or something)
f.
Idioms
126
Deyim
(biri/bir şey üzerine) bir bilgi hazinesi
a mine of information (on somebody/something)
i.
127
Deyim
(biri/bir şey üzerine) bir bilgi hazinesi
a mine of information (about somebody/something)
i.
128
Deyim
fikrini (bir şey üzerine) temellendirmek
base opinion on
f.
129
Deyim
(bir şey) üzerine bir bakış/inceleme sunmak
cast an eye on (something)
f.
130
Deyim
(bir şey) üzerine düşünmek
give (something) thought
f.
131
Deyim
(biri/bir şey hakkında/üzerine) ilk söz söyleme/kullanma hakkına sahip olmak
have first call (on somebody/something)
f.
132
Deyim
biriyle (biri/bir şey üzerine) tartışmak
have words with someone (over someone or something)
f.
133
Deyim
biriyle (biri/bir şey üzerine) atışmak
have words with someone (over someone or something)
f.
134
Deyim
(bir şey) üzerine bahse girmek
put (one's) money on (something)
f.
135
Deyim
(bir şey) üzerine bahse girmek
put (one's) shirt on (something)
f.
136
Deyim
bir şey üzerine para koymak/bahis oynamak
put (your) money on something
f.
137
Deyim
(bir şey) üzerine bahse girmek
put your shirt on [uk]
f.
138
Deyim
bir şey üzerine kurulu
rooted in something
s.
Speaking
139
Konuşma
böyle bir vücudun olduğunda her şey üzerine tam oturur
when you have a body like that everything fits you perfectly
expr.
Trade/Economic
140
Ticaret/Ekonomi
(bir şey üzerine) tahvil çıkarmak
bond
f.
Law
141
Hukuk
kutsal bir şey üzerine yapılan yemin
promissory oath
i.
Slang
142
Argo
(bir şey) üzerine uzun uzun/uzun uzadıya konuşmak
bang away at (someone) [uk]
f.
Modern Slang
143
Modern Argo
(bir şey) üzerine çalışma
all over it
expr.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of (bir şey) üzerine
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy